• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.63)
Yazar ferit edgü
hakkari'de bir mevsim - ferit edgü
"o"yu (hakkari'de bir mevsim) sadece gerçekçi bir roman olarak saymak yetmez, gerçeğin inanılmaz bir düşe dönüştüğü, şaşırtıcı bir öyküdür bu. ferit edgü'nün gerçek bir yaşamı, bir roman yaşamına çevirmesindeki beceriye hayran oldum. çünkü 'o' gözlem gücünü anlatı ustalığından alıyor.
-melih cevdet anday-


  1. okuyun. okutturun !
    anlatılan olaylar gerçek bir yaşamdan alınma. bir roman değil aslında bu. şiirsel bir üslupla yazılmış bir günlük. ama öyle bir günlük ki türkiye'nin acı gerçeğini tokat gibi yüzümüze vuruyor. insanı derinden etkiliyor. ne tasvir var ne betimleme. ne bir duygu sömürüsü var ne ağdalı bir dil. bu kitapta sadece gerçek var.sadece gerçek! türkiye'nin acı gerçeği. ferit edgü ile çok geç tanıştığım için pişmanım...
    aslında şu pasaj bile kitabı ve türkiye'yi özetler nitelikte..

    "tümünüz, sen yatağında uzanmış, uzak iklimlerin ve gelecek günlerin şiirlerini düzen ozanım; sen varlıkla yokluğun arasında mekik dokuyan diyalektiksiz konuşamayan filozofum;
    sen beni doğurduğuna pişman olmadığını söyleyen anam;
    sen, kendinden kaçma, kendinden kaçamazsın, bunu gördün
    işte, diyen
    kör sevgilim...
    izin verin de çıldırayım
    sizin dünyanız aklı başında insanların dünyası ise bırakın ben
    çıldırayım.
    biraz da dağ başlarında çıldırayım.
    çünkü burda, bu koşullarda, ancak çıldırarak sürdürülebilir yaşam!"

    -----------------------------------------

    "artık söyleyecek birkaç sözüm var tümünüze!
    eğer bir tek mektupla sesleniyorsam, bağışlayın beni.
    çünkü tümünüz birbirinize benziyorsunuz.
    uçurumlar, uzaklıklar, denizler, akarsular ayırıyor bizi birbirimizden."

    "başkalarının deneylerinden yararlanmasını bilen, ders almasını bilen okuyucu, sana sesleniyorum: öyle durumlar olur ki, adını, öz adını ansıman bile yeterlidir. bir çiçeğin adı bile yeterlidir.
    sevdiğin (yani bir başka insanoğlunun ya da kızının) adı çok yeterlidir.
    bu senin yaşama nedenin bile olabilir."

    "yaşamak, yaşamayı sürdürebilmek için kişiliğini bulmak zorundasın."

    "karanlığa gömülmüştük. ama karanlıkta sesler daha bir duyulmaya başlar.
    insanların, böceklerin, doğanın sesi. yeryüzünün tüm sesleri,.gerçek ve gerçekdışı sesler."

    "insanoğlu kendine yetmesini bilseydi, önemli bir sorunun çözümlemiş olurdu."

    "burda, gelen gelir, alan alır, vuran vurur, vurulan ölür. kim vurdu? diye sorarsın. kimse bilmez.herkes bilir.hiçbiri ağzını açıp söylemez.bırakırsın.çünkü vuranı bir başkası vurur. diyeceksin ki, peki hukuk nerde, kanun nerde? dağın hukuku, kanunu da bu, öğretmen."

    "sevgilisini boş yere bekleyen bir erkek için gece bitmek bilmez; gündüzleri çalışan işçi için bir gün kısa bir süre değildir; sert bir ananın kolları arasında yaşayan genç bir kız için bir yıl yüzyıl gibidir; isteklerimi, umutlarımı geciktiren her an bana dayanılmaz bir uzunlukta gelir."

    "artık söyleyecek birkaç sözüm var tümünüze!
    eğer bir tek mektupla sesleniyorsam, bağışlayın beni.
    çünkü tümünüz birbirinize benziyorsunuz.
    uçurumlar, uzaklıklar, denizler, akarsular ayırıyor bizi birbirimizden."